Kumaş ile nakışın bir aradaki zarafetini sunmak istiyorum.El emeklerimi sizinle buluşturmak dileğimle.. El emeği, kişisel bakım ve ev bakımı hakkında bilgilerimi de sizinle paylaşacağım. Ayrıca Amway ürünleri hakkında da bilgilenmiş olacaksınız.

25 Eylül 2011

AMWAY ÜRÜNLERİ HAKKINDA

Zehirli maddeler kullanmadan EVDE TEMİZLİK

Artık hiçbirimiz anneannelerimiz gibi evi süpürmüyor, çamaşırı küllü sularla yıkayıp güneşte kurutmuyor, yerleri arap sabunuyla fırçalamıyoruz. Buna vaktimiz yok. Temizlik için "hoş kokulu", "beyazdan daha beyaz yapan", "iz bırakmadan pırıl pırıl yıkayan", "mikroplardan arındıran" yardımcılarımız var. 

Ancak evimizi, eşyalarımızı, giysilerimizi ve yediğimiz yemeğin artıklarını temizlerken (!) bedenimizi, suyu, toprağı, havayı, doğal ortamları nasıl kirlettiğimizin farkına varmıyoruz. Üreticiler, önemli bir çoğunluğu evlerinin "tertemiz", "dezenfekte edilmiş", "mikropsuz" olması gerektiğine inandırmak konusunda son derece başarılı olmuşlar ve bunu yapabilmek için gereken ürünleri satmayı sürdürüyorlar:

Tuvalet ve fırını temizlemek - Asit, banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış petrol ürünleri, çamaşırlarımızı beyazlatmak için klor ve yalnızca evlerimizi temiz tutmak için çeşit çeşit diğer zehirli kimyasal maddeler... Günlük yaşamda kullandığımız ürünler 55 binin üzerinde kimyasal çeşidi içeriyor ve her yıl bunlara binin üzerinde yenisi ekleniyor. Birçoğu ise yeterince test edilmeden ve belirli bir mevzuata tabi olmadan piyasaya sürülüyor. Bu ürünlerin büyük kısmı doğrudan kanalizasyona akıp sonunda da su sistemlerimize karışıyor.

Kimyasallar, sonunda "fazla yüklenme" olasılığı yaratarak vücudumuzda depolanıyor ve zehirli olma düzeyine ulaştığında çeşitli hastalıklara yol açıyor. (Kronik yorgunluk sendromu, alerjiler, karaciğer sorunları, lenf kanseri gibi.) Evsel temizlik malzemeleri sadece toprağı ve su kaynaklarını değil, teneffüs ettiğimiz havayı da tehdit ediyor. Sprey boyalar, fırın temizleyiciler, dezenfektanlar, mobilya parlatıcıları ve diğer tüm sprey ürünler, birkaç gün sonra soluyacağımız havanın bir parçası oluyor. Sadece kentlerde yaşayanların değil, kırsal kesimde yaşayanların da atık su sistemlerine neler gönderdiklerine dikkat etmeleri gerekiyor. Foseptik sistemler atık su sorununu çözmüyor; boyalar, çözücü, inceltici, ağartıcı kimyasallar, aseton, tuvalet temizleyiciler ve lavabo açıcılar ile diğerlerinde bulunan belirli kimyasal maddeler organik maddeleri parçalayan organizmaları zehirleyebiliyor. Oysa organik maddelerin parçalanması doğal döngünün işlemesi açısından zincirin olmazsa olmaz halkalarından birini oluşturuyor. Zehirli olmayan doğal temizlik maddeleri ise foseptik sistemi, içme suyu ve sağlık konusunda büyük yararlar sağlıyor. Çok amaçlı temizleyiciler Bu tür temizleyicilerin birçoğu amonyak ve klor içerir ve birlikte kullanıldıklarında ölümcül amonyumklorür gazını oluştururlar. Amonyak akciğerlerimiz için tehlike oluştururken, klorla karıştırıldığında kansere yol açan bileşikler oluşturabiliyor.


Ovarak temizleyenler - Ovarak temizleme için kullanılan tozların neredeyse tümü, beyazlatıcı ve leke çıkarıcı etkisi olan klorlu çamaşır suyu içerir. Toz halindeki klor suyla karıştığında, göz, burun, boğaz ve ciğerler için tahriş edici olabilen klor gazını oluşturur. Kloru asla amonyakla (tuvalet temizleyicisi ya da kullandığınız diğer temizlik malzemelerinin içinde bulunduğu gibi) karıştırmamalısınız, ortaya çıkacak gazlar öldürücü olabilir! Kullandığınız tozların içinde deterjan ile karışık olarak "hidratlı doğal magnezyum" da bulunabilir ve bunların kanserojen asbest ile kirlenmiş olma olasılığı vardır.


Dezenfektanlar -  Dezenfekte edici temizlik maddeleri, solunursa tehlikeli olacak birtakım uçucu kimyasallar içerirler. Deri ve solunum sisteminin iç zarları yoluyla kolayca emilebilen kresol, bu kimyasalların en sık kullanılanlarından biridir. Kresol, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas ve dalakta hasara neden olabildiği gibi, merkezi sinir sistemini etkileyerek depresyon, sinirlilik ve hiperaktiviteye de yol açabilir. Dezenfektanlarda bulunabilecek diğer maddeler ise fenol, etanol, formaldehit, amonyak ve klordur.


Fırın temizleyiciler - Fırın temizleyicilerde çeşitli zehirli maddeler bulunmakla birlikte en büyük tehlikeyi deriyi yakıp geçebilen asit ile gözler ve ciğerler için son derece tahriş edici olan amonyak oluşturur. Sprey tüplerindeki fırın temizleyicileri ise minik asit ve amonyak damlacıklarını kolayca solunabilecek, cilde ve gözlere temas edebilecek formda havaya dağıttıkları için tehlikelidir. Bulaşık deterjanları Piyasada satılan bulaşık deterjanlarının çoğunda yüksek düzeyde fosfat ve klor bulunur. Yanlışlıkla yutulursa çok önemli sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle bulaşıklarınızın çok iyi durulanması gerekir. Düşük düzeyde klor gazları tehlikesiz kabul edilse de bulaşık yıkama süreci boyunca, küçük miktarlarda dışarı verilen klorun etkisiyle oluşan solunum zorluğu, göz yanması, yorgunluk, baş ağrısı gibi semptomlara yol açabilir. Bunun yanında klor, kanalizasyon sistemine karıştığında organiklerle birleşerek son derece tehlikeli bir kimyasal madde olarak bilinen trihalometanı meydana getirir. Klor aynı zamanda kanalizasyon sistemindeki maddeleri parçalama fonksiyonu olan yararlı bakteri ve mikroorganizmaları da çabucak öldürür.

Bulaşıklar için kullanılan deterjanların da ana maddeleri petrol kaynaklı ve bu sebeple bakterilerce ayrıştırılıp doğaya tekrar kazandırılamıyor, genellikle de çeşitli kimyasal l katkı maddeleri, sentetik esanslar, kokular ve renklendiriliciler içeriyor.


Çamaşır deterjanları - Çamaşır ürünlerinin çoğu doğal ortamda ayrıştırılıp geri kazanılmayan malzemeler; fenol, amonyak, naftalin ve diğer zararlı kimyasal maddeleri içerirler. Tuvalet ve su giderleri, Lavabo ve tuvalet açıcıların ana maddesi, cildi eritip geçebilecek özellikte aşındırıcı bir madde olan asittir. Yanlışlıkla yutulursa iç dokuları yakarak özafagus, mide ve bağırsak sistemine zarar verir. 


Mobilyalar - Mobilya cilalarının, özellikle de aerosol olanların normal kullanımı sırasında çıkan gazların kazara solunması ya da yutulması ciddi bir tehlike oluşturur. Bu cilaların yapımında pek çok zehirli madde kullanılır. İnsan için kanser yapıcı olduğundan şüphelenilen fenol, cilaların çoğunda bulunur. Fenol deriye temas ederse, şişme, soyulma, yanmaya neden olup kurdeşen ya da sivilceler oluşturabilir. Dahili olarak çok az miktarda bile alınması dolaşım sisteminin çökmesine, çırpınma, soğuk ter, koma ve ölüme neden olur. Mobilya ve yer cilalarında sık sık karşılaşılan diğer kimyasallar ise nitrobenzen (çok zehirli), akrilonitril, amonyak, deterjanlar, yapay kokular, nafta ve damıtılmış petrol ürünleridir.


Cam ve ayna temizleyiciler - Cam temizleyicilerin çoğu su, amonyak ve biraz da mavi boya karışımından başka bir şey değildir. Amonyak içeren cam temizleyicileri fazlasıyla tahriş edici gazlar yayar ve kazara göze püskürtülürse zararlı olabilir.


Halılar ve kilimler - Halı ve döşemelik kumaşların temizliği için hazırlanmış şampuanların birçoğunun aktif maddesi, genellikle leke çıkarıcı olarak kullanılan bir çözücü olan perkloretilen'dir. Bu madde kanserojen olarak bilinir ve hemen görülebilen etkileri sersemleme, baş dönmesi, uyku hali, mide bulantısı, titreme, iştah ve oryantasyon kaybı olabilir. Uzun dönemli maruz kalma sonucu karaciğer ya da merkezi sinir sistemi zarar görebilir. Halı şampuanlarında, yine insanlar için kanserojen etkilerinden şüphelenilen naftalin, etanol, amonyak ve deterjanlar bulunabilir. Halı ve kilimler çoğunlukla naylon, lateks, polyester, poliüreten, pvc/vinil klorid, akrelik gibi plastik malzemelerden yapılır. Plastik malzemeler doğal malzemelere göre çok daha fazla toz çeker ve tutar. Doğal malzemelerden oluşan bir duvardan duvara halınız varsa bile büyük olasılıkla zeminde poliüreten kullanılmıştır. Mümkünse sentetik malzemelerden ve duvardan duvara halılardan kaçınılmalıdır.


Küf temizleyiciler - Küf temizleyicilerde; deriyle teması ve solunması durumunda zararlı, yutulması durumunda ise ölümcül bile olabilecek fenol, kerosen, pentaklorofenol gibi kimyasallar ve pestisitler (zirai ilaç) bulunur. Bu ürünlerde göz, boğaz, deri ve ciğerler için tahriş edici olan ve insanlarda kanser yapıcı etkilerinden şüphelenilen formaldehit de bulunabilir.


Koku Gidericiler - Oda deodorantlarının çoğu hiçbir şekilde havadaki kötü kokuları yok etmez. Bazıları rahatsız edici kokuları, hoş kokularla örtmeye çalışır, bazıları da burun yollarını yağlı bir tabakayla kaplayıp koku alma duyumuzu engelleyen bir kimyasal yayar. Oda deodoratlarında bulunan kimyasal maddelerden bazı ları naftalin, fenol, kresol, etanol, ksilen ve formaldehit'tir. Aerosoller Amonyak, sentetik koku maddeleri ve diğer zehirli maddeleri içeriyor. Artık sera etkisine ve ozon tabakasının tahribine yol açan CFCları içermiyor olsalar da, yeni nesil itici gazlar üretime yeniden kazandırılamayan kapları ile insan ve çevre sağlığını tehdit etmeyi sürdürüyor. Laboratuvar çalışmaları yeni nesil itici gazların içerdikleri bütan, izobütan ve propan gazları sebebiyle kalp, merkezi sinir sistemi ve akciğerler için zararlı olduklarını gösteriyor. Kötü kokuları maskelemek için aerosollerde kullanılan maddeler burundaki geçitleri kaplayarak ve sinirleri işlevsiz kılarak koku hissini zayıflatıyor. Deterjanlar ve fosfat Çamaşır ve bulaşık deterjanlarının performansını artırmak ve suya yumuşaklık vermek için kullanılan fosfatın, çevre üzerindeki etkileri başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerin en önemli çevre sorunlarından biri haline gelmiştir. Örneğin; Avusturalyada atıksu sistemlerine aktarılan fosforun yüzde 30u, fosfatın da yüzde 20si deterjan kaynaklıdır.

 Fosfat, ırmakları, gölleri ve fazla akıntı olmayan körfezleri istila eden zehirli mavi-yeşil alglerin (yosunların) ana nedenidir. Deniz, akarsu ve göllerde en belirgin kirlenme çeşitlerinden biri, aşırı üretim anlamına gelen ötrofikasyondur. Suyun yeşil ve bulanık bir renge dönüşmesine, kıyılarda fosfatla beslenen yosunların (alglerin) birikmesine yol açar. Aşırı fosfat ile birlikte insan tarafından sulak alanlar ve denizlere yüklenen diğer bitki besin maddeleri, bu yosunların çok büyük miktarda üremesine, hızlı büyümesine sebep olur. Bu yosunların dibe çöküp ayrışması sonucu, dip suların oksijeni tükenir ve hidrosülfit gazı (çürük yumurta kokusu) ortaya çıkar. Bu, suda yaşayan canlı hayatın sonunu hazırlar. İzmir Körfezi, Köyceğiz Gölü fosfat kaynaklı kirlenmenin ve ötrofikasyonun iki örneğini oluşturuyor. Deterjanlardaki fosfor oranı 3 ile çarpıldığında fosfat oranına ulaşılır. Örneğin; yüzde 8 fosfor, yüzde 24 fosfata eşdeğerdir. Önce gıdada sonra da tekstilde başlayan organik trend şimdi de temizlik sektörüne sıçradı. İnsan sağlığına ve ekolojik dengeye zarar veren kimyasallar içeren temizlik maddelerine karşı tüm dünyada bir sorgulama başladı. Hatta işi ileri götürenler evlerini bir zamanlar ninelerinin kullandığı arap sabunuyla temizliyor, bulaşıklarını yıkıyor.

Önce gıdada başlayan ekolojik trend, sonra organik ipliklerle tekstile, şimdi de bio-kimyasallarla temizlik sektörüne sıçradı. Dünyada insan sağlığına ve ekolojik dengeye daha az zarar veren kimyasallardan oluşan ürünlere organik (biodegrable) temizlik maddeleri adı veriliyor. Öyle doğallar ki, çamaşırlarınızı ya da bulaşıklarınızı bu deterjanlarla yıkadıktan sonra suyunu çiçeklerinize gübre niyetine dökebiliyorsunuz. Daha pahalı olan bio-temizlik malzemeleri Türkiyede henüz yaygın değil ve çok pahalı. Bugün kullandığımız temizlik ürünlerinin çevreye zararı yüzde 80 civarındayken, organik temizlik maddelerinde bu oran yüzde 20lere düşüyor. Bunu bile çok bulanlar ise nineleri gibi çamaşırlarını toz sabunla yıkıyor, halılarını ve yerleri arap sabunuyla siliyor, banyolarını karbonat ve sirke ile dezenfekte ediyor. Türkiyede bu organik temizlik akımının başını Buğday Derneği çekiyor. Marketlerde satılan ve evlerimizde kullandığımız ve bol miktarda asit, fosfat, klorür ve adını telaffuz edemediğimiz kimyasallar içeren temizlik malzemelerinin insan sağlığına ve ekolojik dengeye verdikleri zararlara dikkat çeken dernek, Türkiyede organik temizlik ürünlerinin yaygınlaşması için çalışmalar yapıyor. Avrupa ve Amerikada doğada parçalanması çok zor ve geç olan, bu sebeple ekolojik dengeyi altüst eden kimyasallardan oluşan deterjan ve temizlik malzemelerine karşı savaş açılmış durumda. Ülkemizde ise firmaların canı isterse uygulayabilecekleri ve sadece çamaşır deterjanlarıyla ilgili TSE standartları var. Bunun ötesinde üretici firmaların üzerinde herhangi bir denetim veya yaptırım yok. Peki, inatçı kirlerden bir sıkışta bizi kurtaran, beyaz tülleri bembeyaz yapan, hatta kötü mikropları anında yok eden bu temizlik malzemelerinin içeriği hakkında bir bilgimiz var mı? Maalesef yok, hatta bunlarla ilgilenmiyoruz bile. Üstelik temizliğe büyük önem veren toplumumuz gerekenden fazla deterjan ve temizlik malzemesi tüketiyor. Ama bu, bizim çok daha temiz olduğumuz anlamına gelmiyor. Aksine, bu durum ülkemizin ekolojik dengesini daha hızlı bir şekilde bozduğu gibi, gelecek nesilleri daha hastalıklı bir toplum haline getiriyor. İsraf olan milli servet ise cabası... Organik temizlik trendi ve uzmanlar, tabii ki ninelerimiz gibi çamaşırları küllü sularla, bulaşıkları da arap sabunuyla yıkamayı önermiyor. Ama bu ürünleri bilinçli olarak tüketmemizde ısrar ediyorlar. İnatçı kirleri bir çırpıda temizleyen malzemelerin birer asit olduğunu hatta kimyacılar arasında canavar asidi olarak tabir edildiğini bilerek kullanmamızı öneriyorlar.


AMWAY ürünlerinin en önemli özelliklerinden bazıları şöyledir:


-Yüksek konsantre gücü: daha uzun süreli kullanım ve daha az miktarda katı atık madde

-Doğada çözünebilirlik: Doğa tarafından çözünebilen bileşiklerden oluşan formüller

 -Geri dönüşümlü ambalajlar.

-Hayvanlar üzerinde test yapmadan üretim.

 -Aerosol ürünlerde ozon tabakasına zarar veren kloroflorokarbonların kullanılmaması.


MÜŞTERİ TATMİN GARANTİSİ:


Bütün Amway ürünleri %100 Müşteri Tatmin Garantisi altında olup her müşteri ürünü deneme ve memnun kalmadığı takdirde, ürünü değiştirme ya da parasını geri isteme hakkına sahiptir. Bütün Amway Ev Teknolojisi Ürünleri 90 günlük %100 Müşteri Tatmin Garantisi'ne, üretim hatalarına karşı ise ömür boyu garantiye sahiptir. Amway %100 organiktir.

Bir bulaşığı elle deterjanla yıkadığımızda onu duruladığımızda kimyasallardan ve kansorojen maddeden arınmıyor. Bir tabağı yıkadınız diyelim arınmıyor ve içine sıcak yemek koyduğunuzda bu kimyasallar o zaman çözünüyor ve direk yemeğimize karışıyor. Bulaşık makinasından çıkan bir bulaşığın veya çamaşır makinasından çıkan bir çamaşırında arınması için makinadan çıktıktan sonra en az 13 kez daha çalkalanması yıkanması gerek ki kimyasalların bir kısmından arınsın .
 
 Bütün bu bilgilere göre sağlıklı bir yaşam için görüşelim.

1 yorum:

Benim için sizin fikirleriniz önemli...